Şakk-ı Kalem: Eski kamış kalemlerin ucunu dikine
olarak çatlatma. Şarih: Bir kitabı şerh eden, kitaba açıklama yazan kimse.
Şebih: İnsan resmi. Tasvir de denir. Eskiden
insan resmi yapmaya şebih yazmak denilmiştir.
Şebih yazmak: İnsan resmi yapmak. Şebihnüvis:
Portre yapan. Bk. Nakış.
Şecâb: Mecma adı verilen geniş karınlı kare
şeklinde madenî hokkaların kapaklarına verilen ad.
Şecerî: Bk. Hatt-ı Şecerî.
Şedde: Eski yazıda üstüne konduğu harfi çift
okutturan işaret.
Şeffaf kâğıt: Bir resim üzerine konunca alttaki
resmi görmek mümkün olan kâğıtlara denilir.
Şemse: (Şems: Arapça'da güneş). Eski kitap
cildlerinin üzerine yapılan güneş şeklinde süsleme motifi. Kapağın tamamını
kaplayan meşinin üzerine yapıldığı gibi, ayrı bir parça hâlinde kabı örten meşinin
ortası hazırlanan parça büyüklüğünde kesilip yerleştirilmek suretiyle yapıldığı
da olmuştur. Parçalı olmayıp meşinin üstüne yapılana yekpare şemse; parça
hâlinde kesilip yerleştirilerek yapılana parçalı şemse; etrafı zincir şeklinde
bordürlü olana zincirli şemse; kapakların mukavvası oyulup, içine kabartma
olarak oturtulana gömme şemse; şemse kısmı zeminden farklı renkte olana
mülevven şemse; sırf altın yaldızla basılana mülemma şemse; kesilerek oyulmuş
deriden yapılana müşebbek şemse; cildin üzerine kalıpla kabartma olarak basılan
ve üzerine yaldız vurulmayana soğuk şemse; motif kalıbının zemini altınla
doldurulmuş, motifler kabartma şeklinde üstte ve deri renginde bırakılmışsa
alttan ayırma şemse; zemin olduğu gibi bırakılıp, yalnız motifler altınlanmışsa
üstten ayırma şemse denilir.
Şemseler Anadolu
Selçukluları ve XV. yüzyıl Osmanlı kitap kaplarında genellikle yuvarlak,
dilimli, nadiren beyzidir. XVI. yüzyıldan itibaren ise oval biçimde ve
salbeklidir. Şemse, salbek, köşebent kompozisyonunu kenarlarda bordur çevirir.
Klâsik Türk cildlerinde genellikle şemse ile köşebent arasındaki kısım boş
bırakılmış, az sayıda cildde ise bu kısım da süslenmiştir.
Şemselerde genellikle rûmî
ve hataî motifler, geometrik biçimler kullanılmıştır. Motif yerleşiminin çoğu
zaman (S) harfi biçiminde bir hat gelişimi üzerinde oluştuğu görülür.
Süslemelerde adeta bir ters simetri vardır.
Şemseli kap: Kabında şemse bulunan kitap
cildlerine denir. Şemse, cildin sağ kapağı üzerine yapıldığı gibi, iki kapağa,
iç kapak veya miklebe de yapılmıştır.
Şerh: Bir kitabın ibaresini kelime kelime
açıp izah ederek yazılan kitap.
Şeş Kalem:
1. Eski yazıda kullanılan
altı yazı türü. Bk. Aklâm-ı sitte;
2. Bu altı yazı türünün
altısını da çok güzel yazan sanatçı.
Şeşhane nokta: Kur'an-ı Kerim'de ayet aralarında
görülen altıgen biçimli süslü nokta.
Şikâf: Boya ile yaldızın birlikte
kullanılması suretiyle yapılan süsleme. Halkârın hafif renklendirilmiş şekli.
Yazma kitaplarda, sayfa kenarlarında bu tür süslemeler çok görülür.
Şikeste: Eski yazı çeşitlerinden birinin
adıdır. Kırık dökük şekilde? olduğu için bu ad verilmiştir. Kırma da denilir.
Ayrıca talik yazının bir çeşidine de şikeste denir.
Şiraze: Klâsik cildde kitabın yapraklarını
düzgün tutan bağ ve örgü. Elle örülür ve 2 adet ince, uzun iğne ile çeşitli
örgülere göre değişen kalınlıkta iki renk ibrişim kullanılır. Cild yapılacak
kitabin sayfalan cüz cüz alınır. Ustalık ve zevke göre yan yana dikilir.
Dikişte kullanılan ipin uçları uzun bırakılır. Buna kanad denilir ve kitabın
cilde bağlanmasını sağlar. Esas cüzleri birbirine ekleyen kısım şirazedir.
Kolonları formaların ortasından alınanlara nişanlı şiraze, gelişigüzel
yerlerden alınanlara saplama şiraze denilir.
Çeşitleri; Sıçandişi, sağ
sol yolu, tek baklava, çift baklava, geçmeli, alafranga...
Modern cildlerde de şiraze
taklidi olan yapıştırma şeritler süs olarak kullanılmıştır.
Şirmaga: Sapı balık derişi kaplanmış bıçak
şeklinde kalemtraş.
Şukka: Arapça «parça» demektir ve kâğıt
parçası anlamında kullanılmıştır. Yazına eserlere sonradan eklenen yazılara
şukka denilir. Küçük ayrı kâğıtlara yazılıp sayfa aralarına yapıştırılmıştır.
Şükûfe: Mushaflarla yazma kitapların basma
çiçek~şefclinde yapılan süsleme. Bu süsleme altın üstüne üstübeçle yapılır.
Şükûfe, Farsça «çiçek» demektir.
Şükûfe üslûbu: Tabiî ve üslûplanmış şekildeki
çiçeklerle yapılan süsleme tarzı. Çiçek minyatürleri, demet, buket, yazolu,
vazosuz çiçekler, tekçiçekler şeklinde yapılmıştır. XVIII-XIX. yüzyılların Türk
süsleme biçimidir.
0 yorum :
Yorum Gönder