Rabıta : Bk. Ayak.
Rahle : Üzerine Mushaf,
kitap konulmak ve yanına oturarak okumak için kullanılan, iki yandaki ayakları
oymalı, kenar pervazları ve üzeri düz tahtadan küçük masanın adıdır.
Birbirine geçmiş iki
tahtadan yapılan ve (X) biçiminde olanlarına geçme rahle denilirdi. Selçuklular
devrinde tahta oymalıları, sonradan sedef kakmaları yapılmıştır.
Rak : Ciltte kullanılan
ceylan derisi; ince traşlanmış deri.
Rakam : Yazı yazma.
Rakamehu : Bk. Kelebe.
Râkım : Yazan, çizen.
Ramad: Müzehhipler altın
döverken tirşenin kenarlarından dışarı taşan parçalara verilen addır.
Ramad, Arapça'da «ateşin
külü» demektir. Taşan altın parçaları küle benzediği için bu kelime
kullanılmıştır.
Realist çiçek demeti: Lake
ciltlerin süsleme motiflerindendir. Vazolu veya vazosuz resmedilmiş ve üzerine
"vernik çekilmiştir. Tabiattaki biçimiyle resmedilmiş çiçek motiflerine,
stilize çiçek motiflerinden ayırt edilmesi için, verilen addır
Reddade : Bk. Ayak.
Remzî motifler : işaret ve
sembol biçimli motifler,
Ressam : Eski yazma ve
levhalara çizgi ile boyasız resim yapan sanatçı.
Reyhanî : Bir yazı tarzı.
Kalınlığı sülüs kadardır. Bu yazıda gözü kapalı harf yoktur. Kurban ve dualar
yazılmıştır, İbn Bevvâb tarafından icat edildiği söylenir.
Reyhanî Besmele : Reyhanî
hattıyla yazılan besmele. M mimlerin gözü açık yazdır ve sin'den sonra çizgi
(keşide) bulunmaz.
Rıh : Mürekkeple yazılan
yazıyı kurutmakta kullanılan tozun adıdır. Farsça «kum» demek olan rik''den
bozmadır. En kullanışlısı Manisa dağlarından çıkarılırdı. Aslında kırmızı olan
kum, fırınlanınca sararır, çeşitli renklere boyanırdı. Siyahı, moru ve yaldızlı
olanı vardı. Hattatlar yazılarında rıh kullanmaz, açık havada kuruturlardı.
Çünkü rıh kullanılan yazıda incelik kalmazdı.
Porselenden yapılmış,
delikli rıhdanlara konur, yazı üzerine dökülüp, kuruyunca parmakla
temizlenirdi.
Name-i hümayunlarda altın
rıh kullanılırdı. Bu rıh doğrudan doğruya altın tozu idi.
Rıhdan : Kurutma tozu
rıh'ın konduğu kabın adıdır. Yazı takımını tamamlayan rıhdan, takıma uygun
olarak cam, maden, gümüş veya altından yapılırdı. Çoğunlukla üstü delikli
silindir şeklinde veya hokka biçiminde yapılmıştır.
Bazen da rıh tabak biçimli
bir kaba konularak küçük bir kaşıkla yazının üstüne dökülürdü.
Rik'a : Türklerin ortaya
çıkardığı bir yazı tarzıdır. Ayrıntılar ortadan kalkmıştır. Mim harfinin
gözleri kapanmış, sin ve benzeri
harflerin de dişleri
ortadan kalkmış, iki ve üç noktalar (-) ve ( ^), ( v ) hâlini almıştır. Kolay
ve hızlı yazılabildiği için el yazısına esas olmuştur.
Rika' : Üzerine yazı
yazılan kâğıt ve deri parçaları.
Risale : Küçük kitap;
risale, mecmua yerine de kullanılmıştır. Ama daha çok mecmuati'r-resail olarak,
içinde birden fazla eser bulunan kitaplar hakkında kullanılmıştır.
Rokoko : Mübalâğalı süsleme
üslûbu. Klâsik cilt süslemesi, XVIII. yüzyıl sonlarında Avrupa'nın etkisiyle
değişerek bu tür süslenmeye başlanmıştır. Mecazi olarak «modası geçmiş, çirkin
olan şeyler» hakkında da kullanılır.
Rozet : Bk. Gülçe.
Rubu' : Büyük boy kâğıdın
dörde bölünmesiyle meydana getirilen eski yazma kitaplara verilen ad.
Rugan : Sütten veya ot
tohumlarından çıkarılan yağlar.
Ruganî : Ciltlerle, kubur
gibi sanat eserleri üzerine yapılan nakış ve resimlerin parlak görünmesi için
üstlerine sürülen maddenin adıdır. Boya, mürekkep, ahar, ebru mecmuası'nda ruganî yapmak usûlü hakkında şu izahat vardır ;
"64 dirhem ardıç sakızı,
240 dirhem şarap ruhu, 16 dirhem damla sakızı, 32 dirhem Venedik terementisi.
Evvelâ şarap ruhunu düz bir şişe içine koyup sonra 3 parmak miktarı ince
tatlısu kumu içine gömüp, ruhun içine ardıç sakızını koyup, ocakta kum içinde
hallola. Badehu damla sakızı başka kapta eritip şişeye karıştırılacak, sonra
terementi dahi bu suretle eritilip şişeye katılacak, badehu cümlesi bir yerde
tekrar kaynatılıp, tamam kaynadıktan sonra bir mendil veya tülbent içinde sıcak
iken süzülecek, fırçası daima içinde saklanacaktır. Sürülürken daima sıcak
sürülecektir. Âlâ ve parlak olur."
Ruk'a : Yazılmış kâğıt,
mektup Yazı yazılacak kâğıt, deri parçasına ruk'a denilir. Vesikalarda geçer.
Rûmî: Süsleme terimi.
Hayvanların kanat, bacak ve bedenlerinin stilize edilmiş şekillerinden oluşan
ve kökeni Orta Asya'ya dayanan, çok yaygın bir Türk süsleme biçimi. Rûmî'nin
üzerinden ayrı parçalarla daha ufaklarının yapılmasıyla meydana gelen şekle
ayırma rûmî; rûmî'lerin birbirine geçirilmesi ile meydana gelen şekle sarılma
rûmî; levha kenarlarının iç pervazlarındakilere üç iplik rûmî denilir.
Türk süslemesinin klâsik
üslûbudur. Eskiden Anadolu'ya diyar-ı Rûm denildiğinden rûmî adını almıştır.
Rûmî şemse : Kitap
ciltlerinin üzerine yapılan ve güneşe benzediği için şemse adı verilen süs
motiflerinden birinin adıdır. Sivri, ucu kıvrık rûmî motiflerinden meydana
getirilir.
Rûmî tahrir : Kitap
ciltlerinin üzerine süs olarak çekilen siyah çizgilerin adıdır
0 yorum :
Yorum Gönder