Ebru: Su yüzeyindeki toz boyalara kâğıt
tatbik olunarak yapılan boyama. Koyu kitreli veya tuzlu suyun yüzüne
damlatılan, bal kıvamındaki zamklı su ile koyulaştırılmış çeşitli renkteki
toprak boyalara, ince bir tel ile istenen şekiller verilir; ebrûlanacak kâğıdın
bir yüzü bu-boyalı yüzeye değdirilip kaldırılır. Kitre üzerine yapılan
şekilleri sabit kılmak için boyalara sığır veya koyun ödü damlatılır. Suyu.ve
kitresi akıtılan kâğıt, daha sonra düz bir yerde kurutulur. Kâğıt kurutulurken
sıcağa ve güneşe karşı olmamalıdır. Ebrûlanacak kâğıtların biraz kabaca ve
boyayı emen cinsten olmasına da dikkat edilmelidir. Evvelce tutkallanmış
kâğıtlar bu işe yaramaz, çünkü boyayı çekmezler.
Ebru, desenine ve yapanına göre isim almıştır.
Çeşitleri; akkâse, battal, çifte aharlı, hatip ebrûsu, Necmettin ebrusu,
somaki, kumlu, taraklı, kılçıklı, tarama veya gelgit ebrusu, hafif ebru.
Ebru Fırçası: Bir ağaç dalına at kılı takılarak
özel olarak hazırlanır. Ortası boş bırakılmıştır.
Ebrulu Kâğıt: Üzerine boya ile somakiye benzer
damarlar yapılmış kâğıda verilen ad. Eskiden bu kâğıtlar kitap ve defterlere
kap olarak geçirilirdi.
Ecza-i Şerife: Kur'an, sureler, en'amlar, evrad
gibi varak hâlinde yazma cüzlere verilen ad. Amme, Tebareke, Kad-seme,
Vez-zariyat surelerine de ecza-i şerife denilir.
Edirne Kırmızısı: Al renk yerine kullanılan bir
deyimdir. Türk kırmızısı da denir.
Edirnekârî: Edirne'de yapılan lake ciltlere
verilen ad. Bu ciltlerin üzerinde renkli nakış ye resimler vardır, nakışların
üzerine vernik çekilmiştir. Lake ve ruganîds denir.
Ehl-i Hiref: Hiref, hirfet kelimesinin çoğulu
olup, «sanatlar, meslekler» anlamına gelir. Sanat erbabının toplu olarak
isimlerinden ve ücretlerinden bahseden kayıtlarda rastlanan ehl-i hiref deyimi
de sanat ehli, sanatkâr anlamındadır.
Ejder Motifi: Eski Türk nakış-resimlerinde,
minyatürlerde görülen bir motif. Bereketli yağmurlar yağdıran veya fırtınalar
koparan bir kudret sayılan ejder, bulut şeklinde tasvir edilmiştir. Bir yılan
şekli verilen bir bulutun bazı yerlerine küçük kıvrımlı kuyruklar, eklenerek
şimşek resmedilmiştir.
El Taşı: Ebru yapımında kullanılacak boyalan
ezmeğe yarayan taş.
El Yazması: Elle yazılan kitaplara verilen ad.
Gerek müellif gerekse müstensih tarafından elle yazılmış kitap. Daha çok
"yazma eser" ve "yazma" şeklinde kullanılmıştır.
Elif: Arap alfabesinin birinci harfi olan
elif, ayrıca tuğranın dört bölümünden birisidir. Tuğrada dik olarak yukarıya
doğru çekilen üç paralel çizgiye elif veya tuğ denir.
Elvan Kâğıt: Renkli kâğıt. Elvan, renk anlamına
gelen «levn» kelimesinin çoğuludur. Yazıya çok önem veren Türkler elvanı
bilir, al, yeşil, pembe, mavi, siyah, renk yermek için bitkilerden yapılma
boyalar kullanırlardı.
En'am: En'am süresiyle, diğer meşhur
Kur'an-ı Kerim surelerini ihtiva eden mecmuaya verilen ad. En'am-ı Şerif de
denir. Bunlar güzel bir yazı ile yazdırılıp, tezhiplenerek iyi bir cilt
yaptırılırdı.
Erkam-ı Divâniye: Bk. Siyakat.
Erkek Oyma: Bk. Katı'
Eser-i Cedid: Eski kâğıtlardan birinin adıdır.
Kâğıdın başında Arap harfleriyle ve soğuk damga ile «eser-i cedit» yazılı
olduğu için bu adı almıştır. Cedid de denir.
Esre: Eski yazıda harfi “i” sesiyle
okutmak için harfin altına konulan küçük çizgi.
Etek: Hat terimlerindendir. Hilye'nin
göbek altındaki kısmına verilen addır (Bk.Hilye).
Ciltçilikte derinin kenar kısımlarına da etek denir (Bk. Deri)
Etekli Vav: Düz şekilde yazılan vav'lar (و)
hakkında kullanılan bir deyimdir.
Evsat: Kâğıdın orta boyu için kullanılır.
Bk. Alikurna.
Ezme Yaldız: Tezhip ve cilt işlerinde kullanılan
bir nevi sulu yaldız. Zamk-ı Arabî su içinde eritilip, bu suyla gereği kadar
altın varak ezilir; elde edilen macun birkaç defa yıkanır. Jelatinli su ile
karıştırılarak fırça ile sürülür.
0 yorum :
Yorum Gönder